semaver
New member
Ekonomik korku bilhassa pandeminin akabinde her geçen gün varlığını daha da göstermeye başladı. Lakin dünya üzerinde bir kesim var ki onlar bu ekonomik tasadan tamamen muaf bir hayat sürüyorlar.
Uluslararası insani yardımı kuruluşu Oxfam, hazırladığı raporda dünyanın en varlıklı %1’lik kısmının geriye kalan %99’dan iki kat daha fazla zenginleştiğini ortaya çıkardı. Raporda ayrıyeten bu çok zenginleşmenin önüne geçilmesi gerektiğinden de bahsedildi.
Zenginler daha güçlü olurken yoksullar gitgide fakirleşiyor
Oxfam’ın raporuna göre dünyanın en zenginleri listesinde %1’lik kesimde yer alan bireyler ve şirketler, 2020 yılından bu yana her gün servetlerine 2.7 milyar dolar katarken 1.7 milyar emekçinin yaşadığı ülkelerde enflasyonun taban fiyat fiyatını geçtiği belirtildi. Yapılan hesaplamaya göre bu %1’lik kesim pandemi müddetince 26 trilyon dolarlık servet kazanırken geriye kalan %99’luk kesimse toplamda yalnızca 1.7 trilyon dolar kazanç elde edebildi. Natürel ki bu %1’lik bölümün içerisinde Elon Musk ve Jeff Bezos üzere bireyler de var lakin listenin çoğunluğu dünya devi ulusal şirketlerden oluşuyor.
Raporda ayrıyeten “basit beşerler pandemi niçiniyle ortaya çıkan enflasyon niçiniyle yemek, barınma ve gibisi hayati gereksinimlerinden fedakârlık yapmak zorunda kalırken ‘süper zenginler’ ise en çılgın hayallerini gerçekleştiriyor.” Tabirlerine yer verildi.
“Süper zenginlere” kademeli vergi getirilmeli
2. Dünya Savaşı’ndan beri kolay halk yoksullaşırken şirketlerin güçlenerek üstün zenginler ortaya çıkarttığını ve bunun yeni dünya tertibi olmaması gerektiğini savunan Oxfam, bu üstün zenginlere ve şirketlere kademeli vergilendirme düzenlemesi getirilmesini savunuyor. Bu sayede şirketler ve şahıslar net servetleri ve hasılatları üzerinden kademeli ve adil bir biçimde vergilendirilebilecek. Vergi adaletsizliğine de örnek veren raporda dünyanın en güçlü insanı Elon Musk’ın 2018 yılındaki net vergi oranının yalnızca %3 olduğunu ancak ayda 80 dolar kazanan Uganda’daki un satıcısı Aber Christine’in %40 vergi ödediğinden bahsediliyor.
Raporda ayrıyeten son 40 yılda Afrika, Asya, Avrupa ve Amerika kıtasındaki neredeyse tüm ülkelerin zenginlerden alınan vergi oranını düşürürken kolay vatandaşlardan ve sıhhat, eğitim üzere hizmetlerden alınan vergilerin birebir oranda arttığı belirtiliyor. Bunun en büyük sebebiyse ülkelerin bu zenginleri ve muhteşem zenginleri ülkede tutması ve ülkeye yatırım yapmalarını istemesi. Lakin ne yazık ki bu vergi eşitsizliği hükümetleri o kadar da etkilemezken bayağı vatandaşların yaşam standartlarını aşağı çekiyor.
Oxfam ayrıyeten hükümetlerin bir keze mahsus olmak üzere süper zenginlerden ve şirketlerden “servet vergisi” alınmasını öneriyor.
Uluslararası insani yardımı kuruluşu Oxfam, hazırladığı raporda dünyanın en varlıklı %1’lik kısmının geriye kalan %99’dan iki kat daha fazla zenginleştiğini ortaya çıkardı. Raporda ayrıyeten bu çok zenginleşmenin önüne geçilmesi gerektiğinden de bahsedildi.
Zenginler daha güçlü olurken yoksullar gitgide fakirleşiyor
Oxfam’ın raporuna göre dünyanın en zenginleri listesinde %1’lik kesimde yer alan bireyler ve şirketler, 2020 yılından bu yana her gün servetlerine 2.7 milyar dolar katarken 1.7 milyar emekçinin yaşadığı ülkelerde enflasyonun taban fiyat fiyatını geçtiği belirtildi. Yapılan hesaplamaya göre bu %1’lik kesim pandemi müddetince 26 trilyon dolarlık servet kazanırken geriye kalan %99’luk kesimse toplamda yalnızca 1.7 trilyon dolar kazanç elde edebildi. Natürel ki bu %1’lik bölümün içerisinde Elon Musk ve Jeff Bezos üzere bireyler de var lakin listenin çoğunluğu dünya devi ulusal şirketlerden oluşuyor.
Raporda ayrıyeten “basit beşerler pandemi niçiniyle ortaya çıkan enflasyon niçiniyle yemek, barınma ve gibisi hayati gereksinimlerinden fedakârlık yapmak zorunda kalırken ‘süper zenginler’ ise en çılgın hayallerini gerçekleştiriyor.” Tabirlerine yer verildi.
“Süper zenginlere” kademeli vergi getirilmeli
2. Dünya Savaşı’ndan beri kolay halk yoksullaşırken şirketlerin güçlenerek üstün zenginler ortaya çıkarttığını ve bunun yeni dünya tertibi olmaması gerektiğini savunan Oxfam, bu üstün zenginlere ve şirketlere kademeli vergilendirme düzenlemesi getirilmesini savunuyor. Bu sayede şirketler ve şahıslar net servetleri ve hasılatları üzerinden kademeli ve adil bir biçimde vergilendirilebilecek. Vergi adaletsizliğine de örnek veren raporda dünyanın en güçlü insanı Elon Musk’ın 2018 yılındaki net vergi oranının yalnızca %3 olduğunu ancak ayda 80 dolar kazanan Uganda’daki un satıcısı Aber Christine’in %40 vergi ödediğinden bahsediliyor.
Raporda ayrıyeten son 40 yılda Afrika, Asya, Avrupa ve Amerika kıtasındaki neredeyse tüm ülkelerin zenginlerden alınan vergi oranını düşürürken kolay vatandaşlardan ve sıhhat, eğitim üzere hizmetlerden alınan vergilerin birebir oranda arttığı belirtiliyor. Bunun en büyük sebebiyse ülkelerin bu zenginleri ve muhteşem zenginleri ülkede tutması ve ülkeye yatırım yapmalarını istemesi. Lakin ne yazık ki bu vergi eşitsizliği hükümetleri o kadar da etkilemezken bayağı vatandaşların yaşam standartlarını aşağı çekiyor.
Oxfam ayrıyeten hükümetlerin bir keze mahsus olmak üzere süper zenginlerden ve şirketlerden “servet vergisi” alınmasını öneriyor.