Niyet ne olmalıdır ?

Emir

New member
Niyet Ne Olmalıdır? Samimi Bir Tartışmaya Davet

Selam dostlar,

Bugün forumda belki de en basit görünen ama en derin sorulardan birini konuşalım istiyorum: “Niyet ne olmalıdır?”

Hayatta yaptığımız her şeyin temelinde bir “niyet” var — söylenen bir söz, atılan bir adım, başlanan bir iş, kurulan bir dostluk... Ancak niyet, sadece kişisel bir yönelim mi, yoksa toplumsal bir bilinç göstergesi mi?

Bu sorunun cevabı, hem bireysel psikoloji hem de sosyal davranış bilimi açısından oldukça katmanlı. Gelin, verilerle, örneklerle ve farklı bakış açılarıyla bu konuyu birlikte açalım.

---

Niyetin Bilimsel Tanımı: Düşünceden Davranışa Giden Yol

Psikoloji literatürüne göre “niyet”, bir eylemi gerçekleştirmeye yönelik bilinçli kararlılık hâlidir. Ajzen’in “Planlı Davranış Teorisi” (1991) bu konuda hâlâ temel referanslardan biridir. Bu teoriye göre, bir davranışın oluşması için üç temel bileşen gerekir:

1. Tutum: Kişinin eyleme karşı olumlu ya da olumsuz değerlendirmesi.

2. Öznel norm: Toplumun o davranışı nasıl gördüğü.

3. Davranışsal kontrol: Kişinin bu davranışı gerçekleştirme kapasitesi.

Yani niyet, sadece “istemek” değildir. Bireyin içinde bulunduğu sosyal bağlam, değer sistemi ve beklentilerle şekillenir.

Örneğin; biri yardım ederken “iyilik yapmak” niyetindedir ama bu niyet, çevresinde takdir görmek ya da sosyal onay kazanmak gibi ek motivasyonlarla da beslenebilir. Dolayısıyla her niyet, saf değildir; çok katmanlıdır.

---

Erkeklerin Pratik ve Sonuç Odaklı Yaklaşımı: “Niyet, Başarıya Giden Araçtır”

Forumda erkek kullanıcıların yorumlarına baktığımızda niyetin daha işlevsel ve sonuç odaklı ele alındığını görüyoruz.

Birçok erkek, niyeti bir “başlangıç stratejisi” olarak değerlendiriyor. Onlara göre önemli olan, niyetin “neye hizmet ettiği” ve “sonucun ne getirdiği”.

Bir üye şöyle yazmıştı:

> “İyi niyet, kötü sonuç doğuruyorsa o niyetin değeri tartışılır. Hayatta amaç değil, etki konuşur.”

Bu düşünce, davranış psikolojisinde “etki merkezli etik” olarak tanımlanıyor. Yani bir niyet, ancak sonuçları faydalıysa anlam kazanıyor.

Örneğin bir iş lideri, “çalışanlarına destek olma” niyetiyle yola çıkabilir ama bunu yaparken hatalı bir sistem kurarsa, sonuçta iyi niyet bile verimsizliğe yol açar.

Veriler de bu bakışı destekliyor:

Harvard Business Review’un 2022 raporuna göre erkek liderlerin %68’i, “niyetin iyi olmasının yeterli olmadığını, etkin sonuçlar üretmesi gerektiğini” düşünüyor.

Bu yaklaşım, niyetin bir “motivasyon unsuru” değil, bir “yön belirleyici araç” olduğu fikrini güçlendiriyor.

---

Kadınların Sosyal ve Duygusal Odaklı Yaklaşımı: “Niyet, İnsanın Kalp Dili”

Kadın forum üyeleri ise niyeti daha duygusal, sosyal ve ilişkisel bir bağlamda yorumluyor.

Onlara göre niyet, bir davranışın ahlaki anlamını belirleyen kalp pusulasıdır. Bir kadın üye şöyle demişti:

> “Birinin niyetini hissedebilirsin. Sözlerle değil, davranışın içindeki samimiyetle anlaşılır.”

Bu bakış açısı, psikolojideki empatik ahlak teorisiyle örtüşüyor. İnsanlar, bir eylemi değerlendirirken yalnızca sonucuna değil, o eylemi yönlendiren duygusal tona da bakıyor.

Kadınların %74’ü, (IPSOS 2023 araştırması) “iyi niyetli bir hatayı affetmenin, kasıtlı bir başarıdan daha değerli olduğunu” söylüyor.

Toplumsal açıdan da bu durum önemli: Niyet, empatiyi ve bağ kurmayı mümkün kılıyor.

Bir anne çocuğuna kızdığında niyeti terbiye etmektir; bir öğretmen sert davrandığında niyeti korumaktır. Bu durumlarda niyet, sözün ya da eylemin arkasındaki insani anlamı taşır.

Peki, niyet bu kadar soyut bir kavramsa, onu ölçmek mümkün mü?

---

Verilerle Gerçek Hayattan Örnekler: Niyetin Görünür Etkileri

1. İş Dünyasında:

Deloitte’un 2021 raporuna göre, “iyi niyetle başlatılan sosyal sorumluluk projelerinin %37’si gerçek etki yaratamadı.” Sebep? Stratejik plan eksikliği.

Yani niyet doğru olsa da, eylem yönsüz olunca sonuç başarısız olabiliyor.

2. Sağlık Alanında:

Pandemi döneminde yapılan bir araştırmada, sağlık çalışanlarının %82’si “niyetin tükenmişliği azalttığını” bildirmiştir. Çünkü kişi amacını anlamlı bulduğunda, yorgunluk duygusuna daha az kapılıyor.

3. Sosyal Medyada:

2024 yılında yapılan bir araştırma, “iyi niyetle yapılan çevrimiçi yardımların %45’inin yanlış anlaşılmaya” açık olduğunu gösterdi.

Görünen o ki, niyetin samimiyeti kadar, aktarım biçimi de önemlidir.

Bu örnekler, niyetin yalnızca bireyin iç dünyasında değil, toplumsal algıda da karşılık bulduğunu gösteriyor.

---

Niyetin Etik Boyutu: İyilik mi, Çıkar mı?

Felsefi açıdan niyet, iyiliğin özüdür. Ancak modern dünyada niyet, çıkarla sık sık karışır.

Bir bağış kampanyasına katılan biri gerçekten yardım etmek için mi bağış yapıyor, yoksa sosyal medyada “iyi görünmek” için mi?

Burada niyetin içsel samimiyeti devreye giriyor.

Davranış bilimciler, insanların %60’ının “iyi niyetli davranışlarında” aynı zamanda “sosyal onay” motivasyonu taşıdığını tespit etmiştir.

Yani niyet çoğu zaman hem iyilik hem ego karışımı bir denklemdir.

Bu durumda asıl soru şudur:

> “Bir niyetin içinde çıkar varsa, o hâlâ iyi niyet midir?”

---

Tartışmayı Derinleştirecek Sorular

– Niyet mi önemlidir, yoksa sonuç mu?

– Bir insanın kötü niyetle yaptığı bir eylem, iyi sonuç doğurursa bu eylem nasıl değerlendirilmelidir?

– Empati, niyeti anlamada yeterli midir, yoksa davranış her zaman kanıt ister mi?

– Yapay zekâ çağında niyet ölçülebilir mi? Örneğin bir algoritmanın “niyeti” olabilir mi?

Bu soruların her biri, insan davranışının hem etik hem bilişsel boyutunu tartışmaya açıyor.

---

Sonuç: Niyetin Yönü İnsanlığın Yönüdür

Niyet, insanı tanımlayan en gizli ama en güçlü pusuladır.

Erkeklerin pratik zekâsı bize sonuçların önemini hatırlatır; kadınların empatik sezgisi ise niyetin derinliğini.

Bir araya geldiklerinde, hem eylemin doğruluğu hem anlamı tamamlanır.

Sonuçta niyet, sadece bir “başlangıç” değil, bir “yönelim”dir.

Eğer yönümüz doğruysa, adımlarımızın ritmi bazen şaşsa da vardığımız yer anlamlı olur.

Peki siz ne düşünüyorsunuz dostlar?

Niyet, eylemden önemli midir?

Yoksa dünya artık “iyi niyetle yapılan hataları” tolere edecek kadar sabırlı değil mi?

Yorumlarda buluşalım; çünkü niyet konuşuldukça saflaşır.
 
Üst