semaver
New member
Çin, 2021 yılında teknoloji dalına yönelik birfazlaca kısıtlama getirmişti. Hükümetin; teknoloji devlerine, oyun şirketlerine ve kripto paralara olan baskısı birfazlaca yasağın ortaya çıkmasına, şirketlerin ülkeden çekilmesine niye olmuştu. Geçtiğimiz günlerde de ülkede, dev oyun platformu Steam’in küresel versiyonunun yasaklandığını sizlerle paylaşmıştık.
Bunun yanı sıra geçtiğimiz yıl Çin’in LinkedIn aracılığıyla ABD’den bilgi topladığını da sizlere aktarmıştık. Artık de ülkenin tanınan toplumsal medya platformları Facebook ve Twitter’dan nasıl kullanıcı datalarını topladığı ortaya çıktı.
‘Kamuoyu görüşü’ isimli bir ağ sistemi üzerinden data toplanıyor
ABD’nin en büyük gazetelerinden biri olan Washington Post tarafınca yayımlanan araştırma, ülkenin nasıl bilgi topladığını ifşa etti. Biroldukca mukavele, şirket belgesi ve teklif evrakının tahlil edildiği çalışmada, Çin’in geride bıraktığımız on yılda bir ağ sistemi üzerinden data topladığı aktarıldı. Yetkilileri siyasi konularda hassas olarak nitelendirilebilecek içeriklere karşı uyaran bu ağ sistemine ‘kamuoyu görüşü’ ismi verildiği söz edildi.
‘Kamuoyu görüşü’ sisteminin, akademisyen ve yabancı gazeteci üzere isimlerden toplumsal medya aracılığıyla toplanan bilgilerden bir bilgi tabanı oluşturmayı amaçladığı, bunu da 320 bin dolarlık devlet merkezli bir medya yazılımı ile yaptığı gelen haberler içinde yer aldı. Ek olarak sistemin Pekin polisi tarafınca toplumsal medya konuşmalarını tahlil etmek için kullanılan bir istihbarat programına da konut sahipliği yaptığı, Sincan Uygu Özerk Bölgesi’nde bulunan bir siber merkezde de Uygurca hazırlanmış içeriklerin kataloglanıp bilgi tabanına kaydedildiği aktarıldı.
ABD’de bulunan Alman Marshall Vakfı’ndan Mareike Ohlberg de yaptığı açıklamalarda, Çin’in bilgi toplama ve takip sistemlerini farklı ülkelerde de kullandığını kaydetti: “Artık yurt haricinden da bilgi topluyorlar. Sistemin geldiği son duruma bakacak olursak, bunun çok ürkütücü olduğunu söyleyebilirim” sözlerini kullandı.
Hükümetin internet kontrol siyasetlerinin bir modülü olduğu belirtilen bu ağ sisteminde; 2 milyondan fazla analistin çalıştığı ve sistemin milyarlarca yuan pahasında olduğu tabir ediliyor. Çin’in internet ve teknolojiye olan baskısına baktığımızda ise, bu sistemin daha da büyüyeceği, yasakların ve kısıtlamaların artabileceğini kestirim etmek muhtemelen yanlış olmaz.
Bunun yanı sıra geçtiğimiz yıl Çin’in LinkedIn aracılığıyla ABD’den bilgi topladığını da sizlere aktarmıştık. Artık de ülkenin tanınan toplumsal medya platformları Facebook ve Twitter’dan nasıl kullanıcı datalarını topladığı ortaya çıktı.
‘Kamuoyu görüşü’ isimli bir ağ sistemi üzerinden data toplanıyor
ABD’nin en büyük gazetelerinden biri olan Washington Post tarafınca yayımlanan araştırma, ülkenin nasıl bilgi topladığını ifşa etti. Biroldukca mukavele, şirket belgesi ve teklif evrakının tahlil edildiği çalışmada, Çin’in geride bıraktığımız on yılda bir ağ sistemi üzerinden data topladığı aktarıldı. Yetkilileri siyasi konularda hassas olarak nitelendirilebilecek içeriklere karşı uyaran bu ağ sistemine ‘kamuoyu görüşü’ ismi verildiği söz edildi.
‘Kamuoyu görüşü’ sisteminin, akademisyen ve yabancı gazeteci üzere isimlerden toplumsal medya aracılığıyla toplanan bilgilerden bir bilgi tabanı oluşturmayı amaçladığı, bunu da 320 bin dolarlık devlet merkezli bir medya yazılımı ile yaptığı gelen haberler içinde yer aldı. Ek olarak sistemin Pekin polisi tarafınca toplumsal medya konuşmalarını tahlil etmek için kullanılan bir istihbarat programına da konut sahipliği yaptığı, Sincan Uygu Özerk Bölgesi’nde bulunan bir siber merkezde de Uygurca hazırlanmış içeriklerin kataloglanıp bilgi tabanına kaydedildiği aktarıldı.
ABD’de bulunan Alman Marshall Vakfı’ndan Mareike Ohlberg de yaptığı açıklamalarda, Çin’in bilgi toplama ve takip sistemlerini farklı ülkelerde de kullandığını kaydetti: “Artık yurt haricinden da bilgi topluyorlar. Sistemin geldiği son duruma bakacak olursak, bunun çok ürkütücü olduğunu söyleyebilirim” sözlerini kullandı.
Hükümetin internet kontrol siyasetlerinin bir modülü olduğu belirtilen bu ağ sisteminde; 2 milyondan fazla analistin çalıştığı ve sistemin milyarlarca yuan pahasında olduğu tabir ediliyor. Çin’in internet ve teknolojiye olan baskısına baktığımızda ise, bu sistemin daha da büyüyeceği, yasakların ve kısıtlamaların artabileceğini kestirim etmek muhtemelen yanlış olmaz.