semaver
New member
ABD Ulusal Ulaşım Güvenlik Konseyi (NTSB), kokpitlerde kara kutular kadar sağlam kameraların olması gerektiğini düşünüyor. Bu sayede pilotların hareketlerinin daha yeterli anlaşılacağı görüşünde.
Federal Havacılık Yönetimi (FAA) ise; zımnilik, maliyet ve güvenlikle ilgili problemleri öne sürerek kamera koyulmasının mecburî olmaması gerektiği kanısında.
NTSB, kokpite kamera yerleştirme fikrini birinci vakit içinderda 2000 yılında ortaya attı.
öne sürülen sebebi ise kamera bulundurmanın, kaza öncesinde ve daha sonrasında kokpit ortasındaki aksiyonlar hakkında kritik bilgiler sağlayacak olması. Yeni süratle gelişen teknolojinin maliyetli olacağı niyetiyle havayolları bu fikre pek sıcak bakmadı. Ayrıyeten görüntüden alınacak ayrıntıların ses kayıtlarından hayli da farklı olmayacağı açıklandı.
Kokpitte kamera olmasının pilotlar üzerinde baskı yaratabileceği düşünülüyor.
Patronları tarafınca daima izlenecek olmaları, pilotlar üzerinde gerilime niye olabilir. İş yerinde kamera ile izlenen personellerin daha gerilimli hissettiklerini gösteren çeşitli akademik çalışmalar bulunuyor. Pilotları gerebilecek bu durumun, kazaları aydınlatmak isterken yeni kazalara niye olabileceği düşünülüyor.
Pilotlar deneyimlerine dayanarak kimi prosedürleri esnetebilirler.
Sineması de çekilen 1549 no’lu Hudson Irmağı kazasında pilot Sully, acil durum protokolleri yerine kendi deneyimine güvenerek farklı bir yol izlemiş ve uçağı ırmağa indirerek 155 kişinin hayatını kurtarmıştı. halbuki Sully öteki protolleri uygulasaydı gereğince vakit bulamayarak uçağın çakılmasını önleyemeyebilirdi. Kamera kaydı olsaydı, pilot tahminen de üzerinde baskı hissedip acil durum protokollerini uygulamayı seçip 155 kişiyi kurtaramayabilirdi.
İki pilotun da şuurunu yitirdiği bir durumda ses kayıtları işe yaramıyor.
Malezya Hava Yolları’nın MH370 sefer sayılı uçuşta ortadan kaybolan uçağında olduğu üzere olağanüstü durumlarda görüntü kaydının tesirli olacağı düşünülüyor. Memleketler arası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), 1995’ten beri kokpitte kamera bulundurup bulundurmama üzerinde tartışıyor.
Pilotlar, kara kutuda ses kaydı bulunması fikrine de birinci senelerda karşı çıktılar ancak reaksiyonlar vakit içinde azalınca kaza araştırmacıları bugün kokpitteki ses kayıtlarını dinleyebilir duruma geldiler.
Kaynaklar: 1, 2
Federal Havacılık Yönetimi (FAA) ise; zımnilik, maliyet ve güvenlikle ilgili problemleri öne sürerek kamera koyulmasının mecburî olmaması gerektiği kanısında.
NTSB, kokpite kamera yerleştirme fikrini birinci vakit içinderda 2000 yılında ortaya attı.
öne sürülen sebebi ise kamera bulundurmanın, kaza öncesinde ve daha sonrasında kokpit ortasındaki aksiyonlar hakkında kritik bilgiler sağlayacak olması. Yeni süratle gelişen teknolojinin maliyetli olacağı niyetiyle havayolları bu fikre pek sıcak bakmadı. Ayrıyeten görüntüden alınacak ayrıntıların ses kayıtlarından hayli da farklı olmayacağı açıklandı.
Kokpitte kamera olmasının pilotlar üzerinde baskı yaratabileceği düşünülüyor.
Patronları tarafınca daima izlenecek olmaları, pilotlar üzerinde gerilime niye olabilir. İş yerinde kamera ile izlenen personellerin daha gerilimli hissettiklerini gösteren çeşitli akademik çalışmalar bulunuyor. Pilotları gerebilecek bu durumun, kazaları aydınlatmak isterken yeni kazalara niye olabileceği düşünülüyor.
Pilotlar deneyimlerine dayanarak kimi prosedürleri esnetebilirler.
Sineması de çekilen 1549 no’lu Hudson Irmağı kazasında pilot Sully, acil durum protokolleri yerine kendi deneyimine güvenerek farklı bir yol izlemiş ve uçağı ırmağa indirerek 155 kişinin hayatını kurtarmıştı. halbuki Sully öteki protolleri uygulasaydı gereğince vakit bulamayarak uçağın çakılmasını önleyemeyebilirdi. Kamera kaydı olsaydı, pilot tahminen de üzerinde baskı hissedip acil durum protokollerini uygulamayı seçip 155 kişiyi kurtaramayabilirdi.
İki pilotun da şuurunu yitirdiği bir durumda ses kayıtları işe yaramıyor.
Malezya Hava Yolları’nın MH370 sefer sayılı uçuşta ortadan kaybolan uçağında olduğu üzere olağanüstü durumlarda görüntü kaydının tesirli olacağı düşünülüyor. Memleketler arası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), 1995’ten beri kokpitte kamera bulundurup bulundurmama üzerinde tartışıyor.
Pilotlar, kara kutuda ses kaydı bulunması fikrine de birinci senelerda karşı çıktılar ancak reaksiyonlar vakit içinde azalınca kaza araştırmacıları bugün kokpitteki ses kayıtlarını dinleyebilir duruma geldiler.
Kaynaklar: 1, 2