Freud Dora’yı hayli kısa müddetliğine tahlil edebilmiş ve Dora’nın kendi isteğiyle tedavi yarıda bırakılmıştır. Bu yarım bırakılmış tedavi Freud’un ‘’Aktarım’’ kavramını geliştirmesinde epey büyük değere sahip olmuştur.
Freud bu yapıtında histerinin, ruhsal travmadan ya da hastanın cinsel hayatındaki meselelerden kaynaklandığını öne sürer. Freud kendini ‘’kazı çalışması yapan bir arkeloğa’’ benzeterek, Dora’nın kendi geçmişi ve aile geçmişi hakkında bilgi almaya başlar. Freud, Dora’nın Bay K ile durumundan dolayı cinsel heyecan uyandırması gereken bir tecrübeden iğrenmesini garip bulur ve bu iğrenmeyi histeri niçini olarak açıklar ve duygulanımın bu ‘’tersine çevrilmesinin’’ Dora’nın histerisini kanıtladığını öne sürer.
ondan sonrasında Dora’nın düşlerine odaklanmaya başlamış. Freud, hayallerin belli öğelerini daha bastırılmış ve sansüre uğramış istekleri temsil eden semboller olarak gördü. Dora’nın babasıyla yakın bağının ve Bay K ile yaşadığı durumun duşta sembolize edildiğine inanmıştı. Freud, Bay K’nin Dora’nın hayalinde temsil edildiğine inanıyordu, bu niçinle, babasına olan sevgisini göstermek için onu habersiz bir biçimde ‘’tersine çeviren’’ bir sembolle uyandıran babası tarafınca (Bay K.) temsil edildi. Bay K daha evvel ona bir mücevher kutusu ikram etmişti ve ‘mücevher kutusu’ terimi bu biçimdelar hem de bayan cinsel organını temsil ettiği için Dora bu mücevher kutusunu korumak için can atıyordu. Ve düşünde bu tutkuyu gözlemlemiş.
İkinci rüyayı yorumladığında Freud, tren istasyonunun sembolik olarak ‘’fallik imge’’ olduğunu var iseydı ve Dora’ya hayalin “bakireliğini bozma ” fikirlerini temsil ettiğini söylemiş oldu ve Bayan K. ile olan tecrübesinden dokuz ay daha sonra hissettiğini argüman ettiği apandisit tecrübesini bir doğum fantezisi olarak deklare etti.
Freud, histerik semptomların birincil cinsel doyuma, yani mastürbasyona dönüşü temsil ettiğini ileri sürmüş. Freud’a nazaran, bu çeşit bir aktiflik ‘’yüceltmenin’’ eksik olduğunu ve bir vakit içinder şuurlu olan mastürbasyon fantezilerinin bastırılmış kalıntılarının histeri formunda geri döndüğüne inanıyordu.
Freud için sorunun kökü, Dora’nın babasına yönelik ödipal dürtüleriydi. Bu içgüdüsel, bastırılmış dileklerin Bay K ile yaşadıklarından daha sonra geri döndüğü ve Dora’nın babasını ve Bay K’yi sevdiği ve arzuladığı ayrıyeten Bayan K’ya yönelik eşcinsel hasretler beslediği kararınu düşünmesine niye oldu. Freud, Dora’ya bunun niçininin çocukluk mastürbasyonunun olduğunu söylemiş oldu. Histerik öksürüğünü babasıyla cinsel ilgiye girme isteğini temsil ettiği formunda yorumladı Dora’ya. Freud Dora’nın yorumlarını kabul etmeyi reddetmesinin “babasının bastırılmış sevgisinin ve cinsel isteğinin gücünün bir göstergesi” olduğunu tabir eder.
hemen sonrasındaki yapıtlarında ‘’aktarım’’ olgusunu tam olarak gorebilseydi, tedavinin Dora’nın kendi isteğiyle yarıda kesmesine mani olabileceğini itiraf eder.
Freud bu yapıtında histerinin, ruhsal travmadan ya da hastanın cinsel hayatındaki meselelerden kaynaklandığını öne sürer. Freud kendini ‘’kazı çalışması yapan bir arkeloğa’’ benzeterek, Dora’nın kendi geçmişi ve aile geçmişi hakkında bilgi almaya başlar. Freud, Dora’nın Bay K ile durumundan dolayı cinsel heyecan uyandırması gereken bir tecrübeden iğrenmesini garip bulur ve bu iğrenmeyi histeri niçini olarak açıklar ve duygulanımın bu ‘’tersine çevrilmesinin’’ Dora’nın histerisini kanıtladığını öne sürer.
ondan sonrasında Dora’nın düşlerine odaklanmaya başlamış. Freud, hayallerin belli öğelerini daha bastırılmış ve sansüre uğramış istekleri temsil eden semboller olarak gördü. Dora’nın babasıyla yakın bağının ve Bay K ile yaşadığı durumun duşta sembolize edildiğine inanmıştı. Freud, Bay K’nin Dora’nın hayalinde temsil edildiğine inanıyordu, bu niçinle, babasına olan sevgisini göstermek için onu habersiz bir biçimde ‘’tersine çeviren’’ bir sembolle uyandıran babası tarafınca (Bay K.) temsil edildi. Bay K daha evvel ona bir mücevher kutusu ikram etmişti ve ‘mücevher kutusu’ terimi bu biçimdelar hem de bayan cinsel organını temsil ettiği için Dora bu mücevher kutusunu korumak için can atıyordu. Ve düşünde bu tutkuyu gözlemlemiş.
İkinci rüyayı yorumladığında Freud, tren istasyonunun sembolik olarak ‘’fallik imge’’ olduğunu var iseydı ve Dora’ya hayalin “bakireliğini bozma ” fikirlerini temsil ettiğini söylemiş oldu ve Bayan K. ile olan tecrübesinden dokuz ay daha sonra hissettiğini argüman ettiği apandisit tecrübesini bir doğum fantezisi olarak deklare etti.
Freud, histerik semptomların birincil cinsel doyuma, yani mastürbasyona dönüşü temsil ettiğini ileri sürmüş. Freud’a nazaran, bu çeşit bir aktiflik ‘’yüceltmenin’’ eksik olduğunu ve bir vakit içinder şuurlu olan mastürbasyon fantezilerinin bastırılmış kalıntılarının histeri formunda geri döndüğüne inanıyordu.
Freud için sorunun kökü, Dora’nın babasına yönelik ödipal dürtüleriydi. Bu içgüdüsel, bastırılmış dileklerin Bay K ile yaşadıklarından daha sonra geri döndüğü ve Dora’nın babasını ve Bay K’yi sevdiği ve arzuladığı ayrıyeten Bayan K’ya yönelik eşcinsel hasretler beslediği kararınu düşünmesine niye oldu. Freud, Dora’ya bunun niçininin çocukluk mastürbasyonunun olduğunu söylemiş oldu. Histerik öksürüğünü babasıyla cinsel ilgiye girme isteğini temsil ettiği formunda yorumladı Dora’ya. Freud Dora’nın yorumlarını kabul etmeyi reddetmesinin “babasının bastırılmış sevgisinin ve cinsel isteğinin gücünün bir göstergesi” olduğunu tabir eder.
hemen sonrasındaki yapıtlarında ‘’aktarım’’ olgusunu tam olarak gorebilseydi, tedavinin Dora’nın kendi isteğiyle yarıda kesmesine mani olabileceğini itiraf eder.