Bir kafir yanal düşünür değildir

SULTAN

Global Mod
Global Mod
Ev
Kültür
Marko Martin ile haftanın kitap sorusu: Bir sapkın, yan düşünür değildir

“Kafirlere ihtiyacımız var mı?” adlı edebi portre kitabında Marko Martin, iktidara karşı sesleri bir araya getiriyor. Pazartesi günü ondan okuyacak.


Editor kadrosu

:

Cornelia Geissler


Marko Martin, yazar ve gezginÖzel


Hong Kong’dan Havana’ya bir yazar olarak sık sık uzak yerlere seyahat eden Marko Martin, ancak çalışmalarıyla Ayrıca 20. yüzyıl Avrupa’sının unutulmuş çağdaş tanıklarını hatırlamayı seven yazar ve filozofların portrelerini içeren son kitabına bir soru seçti: “Kafirlere ihtiyacımız var mı?” (Arco Verlag). Robert Havemann Derneği’nin daveti üzerine yaptığı okumadan önce şunu bilmek istiyoruz:

Bay Martin, neden bu eski kafir kavramını günümüze getiriyorsunuz – ve buna uygun mu?


1938’de Amerika’ya sürgüne kaçan romancı Hermann Broch bir keresinde şöyle yazmıştı: “Entelektüel, gerçeğin her çemberinde şüphecidir, tabiri caizse, ‘kendi başına sapkın’dır.” Yanal düşünürler”, bu meydan okuma bana son derece güncel görünüyor: kendi referans sisteminizi de tekrar tekrar sorgulayın! Kitabıma adını veren “Kafirlere ihtiyacımız var mı?” Hitler’e karşı silahlı mücadelede Fransa’daki Çekoslovak dış ordusu – ve aynı zamanda Komünist Partiden ayrıldı.

Kafir kavramı, yalnızca bir okumada dini bir sistemle bağlantılıdır. Alt başlık olarak da seçtiğim sorumlu “iktidara karşı oylar” ile ilgileniyorum. Hilde Spiel, Alice Rühle-Gerstel, Friedrich Torberg, Ludwig Marcuse ve Hans Habe’nin kitapları ve yaşamlarının yanı sıra, bugün neredeyse unutulmuş olan Broch ve Beer gibi totaliterlik karşıtı çağdaş tanıkların ince duyarlılığından etkilendim. 1938’in dönüm noktasında, hepsi, Hitler’den geri çekilmenin onu yalnızca cesaretlendireceğini ve adalet ve demokrasi değerlerine bağlı kalmadıkça “barışı” kanlı karşıtına çevireceğini hemen hissettiler. Pek çok metni yeniden okudum, diğerlerini yeniden keşfettim, birinden diğerine geçtim. Ve tabii ki bu portrelerde Putin’in canice yayılmacılığı hakkındaki güncel tartışmalarla da paralellikler kuruyorum – nasıl olmasın?

Marko Martin okur: 19 Haziran, 19:00, Café März, Greifenhagener Straße 17
 
Üst